UNHCR, BM Mülteci Örgütü, dünyadaki mülteciler ve diğer yerinden edilmiş topluluklar içinde Covid-19 salgınlarına karşı hazırlanmak ve salgınları engellemek için çalışırken 745 milyon ABD dolarına ihtiyaç duyuyor. Bu miktar, geçtiğimiz Perşembe günü tekrar düzenlenen ve 6,7 milyar ABD doları için çağrıda bulunan BM Küresel İnsani Yardım Müdahale Planı’nda UNHCR’ye ayrılan miktardır. Pandeminin zorla yerinden edilenler üzerindeki etkisini azaltmaya yönelik küresel ihtiyaçların en son değerlendirmelerine dayanarak, 25 Mart’ta UNHCR için yapılan çağrıda belirtilen 255 milyon ABD doların artırılılarak güncellenmiş halidir.
Koronavirüsün büyük mülteci ve yerinden edilmiş topluluklara ev sahipliği yapan ülkeler de dahil olmak üzere dünyadaki tüm ülkelerde görülmesiyle birlikte, dünyadaki 71 milyon mülteci ve yerinden edilmiş kişi, bu virüse en fazla maruz kalan ve virüse karşı hassas durumda olan insanlar arasındalar.
Büyük sayıda mülteci ve ülke içinde yerinden edilmiş kişilerin yerleşim yerlerinde şu ana kadar hiçbir salgın rapor edilmiş olmasa da UNHCR mültecilere ev sahipliği yapan ve yerelde virüsün yayıldığını bildiren 134 ülkede virüse karşı hızla müdahalede bulunuyor.
“Pandemi, dünyanın her yerinde özellikle kadınlar ve yaşlılar için derin yaralar açıyor. Salgının etkileri, savaşlardan ve zulümden kaçan insanlar için, zaten zar zor devam ettirdikleri varlıkları ve onlara ev sahipliği yapanlar üzerinde çok yıkıcı olmuştur” açıklamasında bulunan BM Yüksek Komiseri Grandi sözlerine söyle devam ediyor: “STK ortaklarımızla birlikte BM kendi yolunda ilerlemeye, kaçmak zorunda kalan insanlar ve onlara ev sahipliği yapanlar için yardım sağlamaya ve halk sağlığı müdahalelerine dahil olmaları ve sosyal güvenlik ağlarına erişimlerini sağlamak için çalışmaya devam edecektir.”
Bugün itibarıyla, koronavirüs dünya çapında dört milyondan fazla kişiye bulaşmış ve neredeyse 280,000 kişinin ölümüne sebep olmuştur. Hastalığın dünyanın en fakir ülkelerinde üç ila altı aydan önce zirveye ulaşması beklenmediğinden, UNHCR ekipleri hızlı şekilde ve en kötü senaryo için hazırlanıyor.
Krizin, mülteciler üzerindeki derin ve güçlü ekonomik etkisinin kanıtı çok büyük. Sokağa çıkma yasakları ve kamu sağlığına yönelik tedbirler Mart ayında birçok ülkede yürürlüğe girdiğinden beri, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde yüz binlerce mülteci gündelik yaşamsal ihtiyaçlarını karşılamak için acil finansal yardım talebinde bulundular. Pandemi öncesi bile ekonomik gerileme yaşayan Lübnan’da, Nisan ayının sonlarında UNHCR tarafından yapılan ankete katılan mültecilerin yarısından fazlası gündelik işler gibi geçim kaynaklarını kaybettiklerini bildirdi. Danışan mültecilerin yüzde 70’i gün içerisinde öğün atlamak zorunda kaldıklarını bildirdi. Çalışanların neredeyse hepsinin gelir kaynaklarının sekteye uğradığını söyleyen mülteci kadınlar üzerindeki etki ise çok derin.
UNHCR, günlük ücret ve geçim kaynaklarının kaybının psikososyal sıkıntıya sebep olabileceği konusunda endişe duyuyor. Ürdün’de, iş ortakları Mart ayından beri ruh sağlığı ve psikososyal danışma hizmetlerinde önemli bir artış olduğunu bildirdi.
Belirli bir yoksulluk ve sömürü riski altındaki gruplar, hane reisi kadınlar, refakatsiz ve ailesinden ayrı düşmüş çocuklar ile yaşlılar ve LGBTİ bireyleri kapsıyor. Karşı karşıya kalabilecekleri bu durum, özellikle acil nakdi hibe aracılığıyla, acil yardımlarla iyileştirilebilir.
Devletler ve özel sektör destekçilerinin cömert katkıları sayesinde UNHCR, koronavirüs müdahalesini hızlı şekilde geliştirmiştir. Yalnızca haftalar içerisinde, UNHCR 6,4 milyon maske, 850.000 önlük, 3.600 oksijen konsantratörü, 640 solunum cihazı, 1.600’den fazla barınma ünitesi ile 50 sahra hastanesi çadırı satın almış ve operasyonlarına temin etmiştir. Buna ek olarak, altı ton kişisel korunma ekipmanı (PPE) ile tıbbi malzeme de hava yoluyla gönderilmiş, COVID-19 ile ilgili 65 ülkede 30 milyon ABD doları değerinde nakit yardımı dağıtılmıştır.
Elde edilecek fonlar, daha fazla kişisel korunma ekipmanı, ilaç, sabun ve diğer hijyen malzemelerinin temini ile UNHCRulusal sağlık ve temizlik sistemlerini daha da güçlendirecektir. UNHCR ayrıca ekonomik kriz yaşayan en hassas durumdaki mülteci ailelere nakit desteğini güçlendirmek, kalabalık yerleşim yerlerinde insandan insana virüs bulaşmasını engellemek amacıyla barınakların durumunu iyileştirmek ve sosyal mesafe kurallarına uyularak yapılan dağıtımlarla aylarca yetebilecek yardım ve hijyen malzemeleri sağlamak için çalışmaktadır.
Fonlar ayrıca UNHCR’nin, çocuklara yönelik koruma, cinsel ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti önlemehizmetleri de dahil olmak üzere koruma ve yardım faaliyetlerini genişletebilmesini sağlayacaktır. UNHCR, şiddet mağdurlarına yönelik hayat kurtarıcı programları acilen uygulamakta ve sağlık, psikososyal destek ve emniyet hizmetlerinin zaruri bir ihtiyaç olarak kabul edilmesi ve mülteci ve zorla yerinden edilmiş kişiler için erişilebilir olarak kalmasını savunmaktadır.
Dünyadaki mültecilerin yüzde 80’inden fazlasına ve kendi ülkeleri içinde zorla yerinden edilmiş kişilerin neredeyse tamamına, bazılarının kendi içinde de çatışma, açlık, yoksulluk ve hastalıktan dolayı ağır darbe almış düşük ve orta gelirli ülkeler ev sahipliği yapıyor. Zorla yerinden edilmiş kişilerin çoğu kamplarda ya da yoğun nüfuslu kentsel alanlarda, çoğunlukla imkanların yetersiz ve kamu sağlığı, sağlık hizmetleri ve sosyal koruma sistemlerinin kısıtlı olduğu şartlar altında yaşamaktadır.
Tüm bu şartlar altında, UNHCR pandeminin beraberinde getirdiği tehditleri kontrol altında tutmak amacıyla hazırlıklı olma durumuna ve önleme tedbirlerine öncelik vermektedir. Bunlar, genellikle aşırı kalabalık yaşam şartları ve kısıtlı sağlık, su ve hijyen altyapısı sebebiyle mülteciler ve zorla yerinden edilmiş kişiler içinde daha yüksek olabilecek ölüm oranını engellemek amacıyla alınacak kritik önlemlerdir.
UNHCR’nin Covid-19’a yönelik yeniden gözden geçirilen çağrıda talep edilen bu fon, UNHCR’nin yıl sonuna kadar yürüteceği koronavirüse karşı müdahalenin bütçe ihtiyaçlarını karşılayacaktır. UNHCR, hayati önem taşıyan bağışlarıyla katkıda bulunan donörlerine minnettardır. Amerika Birleşik Devletleri, Almanya, Avrupa Birliği, Birleşik Krallık, Japonya, Danimarka, Kanada, İrlanda, Sony Corporation, İsveç, Finlandiya, Norveç ve Avustralya ile dünyanın her yerinden bireysel özel donörlerin desteği operasyonlarımızı küresel anlamda büyütebilmemize olanak sağlamıştır.
Share on Facebook Share on Twitter