UNHCR ve Suriyeli mültecilere ev sahipliği yapan ülkeler daha fazla uluslararası yardım çağrısı yapıyor

Türkiye, Ürdün, Lübnan ve Irak Suriyeli mültecileri barındıran ülkelere verilen uluslararası desteği genişletmek amacıyla UNHCR ile birlikte düzenlenen bakanlar toplantısında bir araya geldi

Cenevre, 4 Eylül (UNHCR) – Çarşamba günü Cenevre’de, BM Mülteci Örgütü ile Irak, Ürdün, Lübnan ve Türkiye hükümetleri Suriyeli mülteci krizi ile başa çıkmakta zorlanıldığı için bölgeye acil ve büyük çapta bir uluslararası yardım sağlanması hususunda beraber çalışacaklarını söyledi.

Mülteciler Yüksek Komiseri António Guterres’in başkanlığını yaptığı ve Lübnan Sosyal İşler Bakanı Wael Abu Faour, Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasser Judeh ile Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı yarım günlük toplantı verimli geçti. Bu dört ülke Mart 2011’den bu yana Suriye’den kaçan mültecilerin büyük çoğunluğuna ev sahipliği yapıyor.

Toplantının ardından Salı günü UNHCR, kayıt olan veya kayıt olmayı bekleyen mülteci sayısının iki milyonu veya Suriye nüfusunun yaklaşık yüzde onunu aştığını belirten bir açıklama yaptı. Ayrıca BM rakamlarına göre 4,25 milyon kişi de Suriye içinde yerinden edildi. Suriyeli mültecilerin yüzde 97’si çevredeki yakın komşu ülkelerde barındırılıyor.

Guterres ve dört bakan bölgede kötüye giden insani durum ve bu durumun büyük Suriyeli mülteci nüfusunu barındıran ülkelere olan yıkıcı etkisi hakkında “ciddi endişelerini” belirten bir açıklama hazırladı. Ayrıca savaşı durdurmak için çabaları artırmaya çağırdılar. Guterres gazetecilere “Bu korkunç döngüye son vermek için acilen siyasi çözüme ihtiyaç duyulmaktadır.”açıklamasını yaptı.

Yapılan ortak açıklamada yüksek komiser ve bakanlar, “Bölgede Suriye’deki çatışmaların giderek artmasıyla yani kimyasal silah kullanımı ile karşı karşıya kalıyoruz. Uluslararası toplumu var olan farklılıkları aşmaya ve böylece çatışmayı durdurmak için bir araya gelmeye güçlü bir şekilde çağırıyoruz” dedi.

Guterres ve bakanlar Salı günkü toplantının çok verimli olduğunu ve dört ev sahibi ülke arasında düzenli toplantıların devam edeceğini açıkladı.

Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Davutoğlu, “Mevcut mülteci krizi ile mücadele etmek için dört ülkenin de UNHCR ile çalışacağı konusunda anlaştık” dedi ve Suriyeli mülteci krizi konusunda yeni bir küresel farkındalığın olması gerektiğini vurguladı ve sözlerini “Bugün, bu küresel farkındalığı nasıl yaratacağımıza dair ortak bir eylem planı ve ekip hazırlamaya karar verdik” diyerek sürdürdü.
Guterres Suriye’nin komşularının milyonlarca mülteciye barınak sağladığını, bu mülteci akının altında giderek zor durumda kaldığını ve uluslararası toplumdan ikili ve çok taraflı yardımlar da dahil olmak üzere daha fazla güçlü desteğe ve daha güçlü yük paylaşımına ihtiyaç duyduğunu belirtti.

Ortak basın toplantısında gazetecilere, “Temel mesajımız bu ülkelerin uluslararası toplumdan daha fazla yardıma ihtiyaç duyduğu ve bunu hak ettiği, bu yardımın henüz orada olmadığı ve uluslararası toplumun yardımı ele alma şeklinde değişikliğe gitmesi gerektiğidir” denildi.

UNHCR ve ortakları Haziran ayında donör ülkelere Suriye Bölgesel Müdahale Planı kapsamında bu yıl için 4.4 milyar dolarlık çağrı yaptı ve bunun 3 milyar dolarını insani ihtiyaçları karşılamak ve yakın çevre bölgelerdeki ev sahibi toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için ayırdı. Ancak bu miktarın yüzde 40’ına fon alabildi.

Guterres, “30 ay içinde ve onu takip eden sürede, Suriyeli mülteciler için kısa vadeli insani yanıtların ötesine geçilmeli ve ev sahibi ülkelerde krizin yol açtığı uzun vadeli yapısal ve ekonomik etkiler hemen ele alınmaya başlanmalıdır. Suriye’de olanlar komşu ülkelere gelecek yıllar için önemli işaretler vermektedir”dedi.

Birçok kişi, çatışmanın çarpıcı şekilde yükseleceği bir yıldan sonra durumun daha da kötüleşeceğinden korkmaktadır ve yaklaşık 1,8 milyon insan sürgüne zorlanmaktadır.

Çarşamba günkü mutabakat, UNHCR’nin 30 Eylül’deki icra komitesi toplantısının bir parçası olarak düzenlenecek olan bakanlar düzeyinde bir üst seviyeye doğru yol almaktadır. Bu görüşmelerde insani ve acil destek sağlama hususundaki büyük ölçekli taahhütler üzerinde bir fikir birliği inşa edilmeye çalışılacaktır. Bu konuda uluslararası finansal kuruluşların katılımı da dahil olabilir.

2 milyon mültecinin 720,000’i Lübnan’da, 520,000’i Ürdün’de ve 464,000’i Türkiye’de ve 200,000’i Irak’tadır. Mısır da 111,000 mülteciyi barındırmaktadır. Gerçek rakamların daha büyük olduğu düşünülmektedir.

Lübnan’da mülteciler 1,400 farklı yerel bölgeye dağılmış durumdadır. Sağlık, eğitim, su ve temizlik sistemleri zor durumda. Bazı bölgelerde güvenlik daha zayıf hale geldi bu da yönetimi ve yardım dağıtımını güçleştiriyor.

Ürdün’de, büyük çoğunluğunun Ürdün’ün şehirlerinde ve köylerinde kalmakta olan Suriyeli mülteci akını nüfus oranını nerdeyse %10 şişirdi. Bu artış Ürdün’ün kaynaklarında, hizmetlerinde ve altyapısında büyük bir baskı oluşturuyor.

Sorunlu Irak’ta 160,000 kişilik Suriyeli mülteci nüfusu son dönemde Kuzey ve Kuzeydoğu Suriye’den gelen 40,000’den fazla kişilik akın ile daha da artmıştır.

Türkiye’de hükümet mülteci akınına 2 milyar dolar destek ile yanıt vermiştir. Mülteciler barınma, sağlık bakımı, güvenlik ve diğer hizmetleri aldıkları 21 kampta dağılmış durumdadır. Bir milyon Suriyeli mültecinin çeyreğinin kampların dışında, şehir bölgelerinde yaşadıkları zaten belgelenmiştir.