Bir yılın ardından: Ürdün’ün Za’atri mülteci kampı büyük şehir merkezine doğru yayılıyor.

Başlangıçta geçici bir durak noktası olarak görülmüştü. Za’atri bugün çoğu kadın ve çocuk olmak üzere, onu dünyanın ikinci en büyük mülteci kampı yapan 120,000 kişiye ev sahipliği yapıyor.

ZA’ATRİ MÜLTECİ KAMPI, Ürdün, 29 Temmuz (UNHCR) – Tam olarak bir yıl önce 53 yaşındaki İshak adlı bir Suriyeli mülteci karanlıktan çıktı ve Ürdün-Suriye sınırını geçti. O gece onun ardından 450 mülteci daha geldi. Bu yorgun ve korkmuş insanlar, Ürdün’ün onlarca kilometre içerisindeki yeni Za’atri Mülteci Kampı’nın ilk sakinleri oldular.

Bir yıl sonra Za’atri çoğu kadın ve çocuk olmak üzere onu, dünyanın Kenya’daki Dadaab’tan sonra, ikinci en büyük mülteci kampı yapan 120,000 kişiye ev sahipliği yapıyor. Başlangıçta geçici bir durak noktası olarak görülmüştü. İshak, “Bir ay sonra Suriye’ye döneceğimi sanmıştım” dedi.

Uzayıp giden çadırlar ufku kapladı. Elektrik veya yollarda asfalt yoktu. Bugün Ürdün’deki en büyük kent merkezlerinden birisi olarak insanlarla dolu olan semayı bunlar kaplıyor. Sonu yokmuş gibi görünüyor.
Burası, en son Kuveyt tarafından finansman sağlanan ve Suriyeliler için barınak sağlayan 17,000’den fazla araç ile büyük bir karavan parkı gibi. Her sabah yüz binlerce yassı somun ekmek dağıtılıyor ve milyonlarca litre su bu kurak bölgeye günlük olarak kamyonla taşınıyor. Binlerce tuvalet ve duş yeri yapıldı.

270’den fazla Ürdünlü öğretmen kampın ilk ve ortaokulunda 90 Suriyeli yardımcı ile beraber çalışıyor. Otuz üç çocuk dostu alan geliştirildi. 1000 kadar iş yeri Za’atri sokaklarını kaplıyor. Kapta her gün on çocuk doğuyor. Kamptaki on binlerce çocuk kızamığa karşı aşılandı.

Kampı kurmak ve genişletmek başlıca sorundu. Bir yılda İngiltere’deki Cambridge veya ABD’deki Fargo büyüklüğünde bir şehir inşa etmek ile eşdeğerdeydi. Dahası, kampa sağlanan finasman ve personel yetersizdi. Güvenlik konuları hala problemli. “ Karmaşık duyguların yılı oldu.”diyor UNHCR Ürdün temsilcisi Andrew Harper. “ Çok fazla şey başardık ama ihtiyaçlar çok fazla.”

Yine de Za’atri’deki Suriyeli mültecilerin çoğu durumlarını en iyi hale getirmek için UNHCR ve ortakları ile çalışıyor. Suriye’deki çatışmanın azalma belirtileri olmadığı için mülteciler kendi işlerini yapmaya başlamışlar. Hatta bazıları küçük fıskiyeler yapmış geride bıraktıkları evlerini anımsatsın diye. Mülteci liderler ve topluluk üyeleri sağlık komitelerinden çöp toplamaya ve elektrik ağının dağıtılmasına kadar her şeyde görev alıyor.

Bir mülteci, Gassem, daha birkaç hafta önce başladığı küçük bir bahçe ile meşgul oluyor. Fasulye, mısır ve domates bitkileri filiz vermeye başlamış. Karavanının yakınındaki boşlukta bir tavuk dolaşıyor. Altı ay önce kaçmadan Suriye’de Dara’a şehri yakınlarında sebze satan 24 yaşındaki kişi “ yeşili tekrar görmek istiyorum. Yeşil bana evimi hatırlatıyor” dedi.

Top ve havan topunun gürültüsü hala sınırda yankılanırken o da burasının bir süre evi olması gerekebileceğini biliyor. “Savaş giderek kötüleşiyor. Burada olduğumuz için memnunuz” dedi.

Her şeyini geride bırakan Suriyeliler burada olabildiğince normal bir hayat sürdürmeye çalışıyor. Za’atri’nin Champs-Élysées denilen ana caddesinde 28 yaşındaki Muhammed kendi hırdavat dükkanını açtı. Kar yetersiz ama yine de dullara ve engellilere para veriyor.

Kurduğu yeri topluluğun ihtiyaçlarını karşılamak için bir girişim olarak görüyor. “Sekiz ay önce işler iyi değildi ama şimdi daha iyi bir yere doğru gidiyoruz” dedi. “İnsanlar kamp içerisinde çalışmaya başlıyorlar ve toplum kuruluşları ile çalışıyoruz”.

Za’atri evinde binlerce umutsuz ve muhtaç Suriyeli mülteciyi evlerinde ağırlayan Ürdünlülerin yüklerini hafifletmek için açılmıştı. Mülteciler için merkezler sınırın diğer tarafındaki şiddetten kaçan güvenlik arayan çoğunlukla kadın ve çocuklardan oluşan şok dalgasını durdurmak içindi.

Güvenlik lüksü 24 saatten daha kısa süre önce mülteci olarak kaydedilen 34 yaşındaki Fatima* gibi yeni gelenler için kaybedilmedi. Fatima ve yedi çocuğu köyleri Babel Amar bombalandıktan sonra evlerini terk etmişler. Bir köyden başka köye gittiler her durdukları yerde savaştan başka bir şeyle karşılaşmadılar.

Sınırı geçip Za’atri’ye gelmeden önce gıda ve su için yerel sakinlerinin merhametine bağımlı oldukları Suriye’nin çöl bölgelerine doğru hareket ettiler. “Allah’ın rahmeti ile yaşıyoruz” dedi.

*İsimler güvenlik gerekçesiyle değiştirilmiştir.

Greg Beals, Za’atri Mülteci Kampı, Ürdün