'
;

Yetkinlik Programları ve Ekonomiye Katılım

Savaştan veya zulümden kaçan insanların yeniden onurlu ve barış içinde bir hayat inşa edebilmelerinin en etkili yollarından biri bu kişilerin çalışma hayatına erişimlerinin sağlamasıdır.

UNHCR olarak,  yerlerinden edilen kişilerin içinde bulundukları toplumların ekonomilerine katılımlarını desteklemek üzere onların çalışma haklarını savunuyoruz ve iş piyasası odaklı programlar yoluyla geçimlerini sağlamalarına yardımcı oluyoruz.

UNHCR, mültecilerin bilgi ve becerilerini geliştirmekle birlikte, ihtiyaç duydukları kaynaklara, eğitime, varlıklara, bilgi, hizmet ve iş olanaklarına erişimlerini sağlayarak kişilerin kendi kendilerine yeterliliklerini sağlamalarına destek olmaktadır.

Bu alandaki çalışmalarımız, UNHCR’nin Küresel Geçim Kaynakları Stratejisi’nde (2019-2023) özetlenen koruma, çeşitlilik, eşitlik, haklara ve hizmetlere erişim ve sürdürülebilirlik gibi bazı temel ilkelere dayanmaktadır.

Zorla yerlerinden edilmiş tüm toplulukların temel ihtiyaçlarını karşılayacak, onurlu bir hayat sürmelerine katkıda bulunacak ve insan haklarından sonuna kadar faydalanabilmelerine olanak tanıyacak güvenli ve sürdürülebilir bir geçim sağlayabilmeleri için çaba gösteriyoruz.

Suriye’den gelen ve uluslararası koruma ihtiyacı içinde olan Suriye vatandaşları, mülteciler ve vatansız kişiler Türkiye’de Geçici Koruma kapsamındadırlar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Geçici Koruma Yönetmeliği ile sağlam ve kapsamlı, hak temelli bir yasal çerçeve oluşturmuştur ve ülkede bulunan Suriyeli mültecilerin eğitim, sağlık ve iş hayatına katılım gibi olanaklara erişimini sağlamaktadır. 22 Ekim 2014 tarihli Geçici Koruma Yönetmeliği, geçici korumadan faydalanan kişilerin çalışma haklarını düzenlemektedir. 15 Ocak 2016 tarihinde, bu yasal zeminde çalışma izinlerinin verilmesine ilişkin ilke ve usulleri belirleyen bir Bakanlar Kurulu yönetmeliği yayınlanmıştır.

Türk hükümetinin Ocak 2016 ortasında yayınladığı yeni yönetmelik uyarınca Geçici Korumadan faydalanan kişiler kayıt oldukları tarihten 6 ay sonra çalışma izni başvurusu yapabilmektedirler. Bu düzenlemeyi takiben, 26 Nisan 2016 tarihinde mevcut çalışma hakkını bütün toplulukları kapsayacak şekilde genişleten bir düzenleme daha yayınlanmıştır. Suriye’deki mülteci krizi sekizinci yılına girerken, mültecilerin onurlu bir hayat sürebilmeleri için içinde bulundukları toplumun ekonomik hayatına dahil olmaları kritik önem taşımaktadır. Bu bağlamda, UNHCR olarak, diğer ülkelere örnek teşkil edecek bu adımları memnuniyetle karşılıyoruz.

UNHCR Türkiye, faaliyetlerini dört temel unsura yoğunlaştırmaktadır ve çeşitli aktörlerle işbirliği içinde farklı programlar yürütmektedir:

  1. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile işbirliği: Türkiye Cumhuriyeti Devleti, UNHCR Türkiye’nin ana ortağıdır. Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu ve Mesleki Yeterlilik Kurumu ile yürütülen programlar, mültecilerin çalışma izni almalarını ve işgücü piyasasına katılımlarını kolaylaştırmaktadır.
  2. Özel Sektörle İşbirliği: Özel sektör, tüm dünyada ve mültecilere ev sahipliği yapan bütün ülkelerde hem çok önemli bir rol hem de çok büyük bir sorumluluk üstlenmektedir. UNHCR, yetkisi dahilinde görevlerini yerine getirmek için çeşitli aktörlerin uzmanlığından yararlanmakta ve bu kapsamda, özel sektör işbirliği birçok açıdan büyük önem taşımaktadır.
  3. Mesleki Eğitim ve Beceri Geliştirme Programları: UNHCR Türkiye, iş piyasası talepleri ile Türkiye’nin sanayi stratejisi ve kalkınma planına paralel olarak çeşitli mesleki eğitimler, dil eğitimleri ve beceri geliştirme programları düzenlemektedir.
  4. Girişimcilik Programları: Mülteci girişimciliği, mültecilerin ev sahibi ülke ekonomilerine katma değer kazandırabilecekleri alanlardan biridir. Mültecilere ait, resmi olarak kayıtlı şirket sayısının hâlihazırda 8.000 civarında olduğu Türkiye’de de bu durum geçerlidir. UNHCR, finansal olanaklara erişim de dâhil olmak üzere, mülteci girişimciliğini geliştirmek ve teşvik etmek üzere faaliyetler yürütmektedir.