BM Mülteciler Yüksek Komiseri Türkiye’nin mülteci müdahalesi için daha fazla destek sözü veriyor

Ankara ziyareti sırasında, Filippo Grandi daha yüksek fon ve mülteciler için üçüncü ülkeye yerleştirme de dahil olmak üzere daha fazla uluslararası destek sağlanması konusunda savunuculuğunu sürdüreceğini söyledi.  

 © UNHCR/Ali Unal

ANKARA, Türkiye – BM Mülteciler Yüksek Komiseri Filippo Grandi, 2 günlük ziyaretinin son günü olan Perşembe gününde, UNHCR’nin Türkiye’nin mülteci, yardım ve koruma sistemi için sağladığı desteği güçlendirme taahhüdünü dile getirdi.

Türkiye dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapıyor. Grandi, sekiz ay içerisinde Türkiye’ye gerçekleştirdiği ikinci ziyaret olan bu ziyareti, başarısız darbe girişimi sırasında ve geçtiğimiz yıl boyunca gerçekleşen terör saldırılarında kaybedilen hayatlar için taziyelerini dile getirmek için değerlendirdi.

15 Temmuz gecesi bombaların hedefi olan ve ağır hasar gören Meclis binasına gerçekleştirdiği ziyaret sırasında, Grandi bu denli zor zamanlarda dahi mültecilere desteğini sürdürdüğü için Türkiye’ye minnettarlığını dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile toplantısında, Grandi arasında 2.7 milyon Suriyelinin de bulunduğu üç milyon mülteciye cömert şekilde ev sahipliği yaptığı için Türkiye’ye takdirini ifade etti. Bu nüfusun ihtiyaçlarını karşılamak için Türkiye’nin yaptığı büyük harcamanın yanı sıra mültecileri kendi topluluklarında memnuniyetle karşılayan Türk halkının misafirperliğinin altını çizdi.

Grandi, daha yüksek fon ve mülteciler için üçüncü ülkeye yerleştirmenin de arasında bulunduğu daha fazla uluslararası destek sağlanması konusunda savunuculuğunu sürdürme sözü verdi. 19 Eylül’de gerçekleşecek BM Genel Kurulu mülteciler ve göçmenler konusundaki zirve toplantısının, Türkiye gibi yüksek sayıda mülteciye ev sahipliği yapan ülkelerle sorumluluk paylaşma noktasında önemli ölçüde yüksek bir küresel tahaahhüt ile sonuçlanmasına dair umudunu dile getirdi.

“Türkiye, bu ağır sorumluluğu kendi başına üstlenemez. Bu uluslararası olarak paylaşılmalı. Bu yalnızca finansal bir konu değil. Bu bir uluslararası manevi sorumluluk.”

Grandi, başkent Ankara’da gerçekleştirilen basın toplantısında muhabirlere, “Türkiye, bu ağır sorumluluğu kendi başına üstlenemez. Bu uluslararası olarak paylaşılmalı. Bu yalnızca finansal bir konu değil. Bu bir uluslararası manevi sorumluluk.” dedi.

Türkiye’deki Suriyeli mülteci çocukların yüzde 60’ı örgün eğitim dışında bulunuyor, bu bağlamda, Yüksek Komiser, kayıp neslin önüne geçilmesinin en yüksek öncelik olması gerektiği konusunda Başbakan Binali Yıldırım ile mutabık kaldı.

Grandi, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a “Her şey eğitimle başlar,” dedi ve hedefe yönelik bilgi, Türkçe eğitim programları, beceri geliştirmeye yönelik eğitimler ve yüksek öğrenime daha yüksek oranda erişimin temin edilmesi yollarıyla çocukların okul dışında kalmasına sebep olan engellerin aşılmasında destek sağlama noktasında BM Mülteci Örgütü’nün taahhüdünün altını çizdi.

Grandi daha fazla mülteci çocuğun ulusal eğitim sistemine erişiminin sağlanması amacıyla Türkiye’nin yürüttüğü kampanyaya UNHCR’nin desteğini sundu. Geçtiğimiz öğrenim yılı boyunca, resmi eğitime kayıt olan çocuk sayısında yüzde 50 artış kaydedildiğini öğrenmekten duyduğu memnuniyeti ve mülteci çocukların hepsinin eğitime erişebileceği garantisini sağladığı için Türkiye’ye takdirlerini dile getirdi.

Suriye’de savaş öncesinde, 18 ve 25 yaşları arasındaki gençlerin yüzde 20’si üniversiteye kayıtlıydı. Bu yaş grubundaki Suriyeli mülteci gençlerin yalnızca yüzde ikisinden fazlası Türkiye’deki üniversitelere gidiyor.

Mülteci öğrencilerin karşı karşıya kaldıkları konulara ilişkin bilgisini derinleştirmek için, Grandi, üniversiteye gitmelerine olanak sağlayan UNHCR DAFI bursunu alan 10 öğrenciyle görüştü. Onlar, mülteci öğrenciler için 2016 yılında sunulan yalnızca 700 burs için başvuran 6,500 kişi arasındaydı.

© UNHCR/Ali Unal

Bursu almadan önce öğrencilerin çoğu geçimini sağlamak için küçük işler yapıyorlardı. Arkadaşlarının çoğu Avrupa’ya gitmek için Türkiye’den ayrılmıştı. Öğrenciler Grandi’ye amaçlarının eğitimlerini burada tamamlamak; ya Türkiye’de meslek sahibi kişiler olarak ya da savaştan tahrip olmuş ülkelerini yeniden inşa etmek için mühendis, tıbbi uzman ya da gazeteci olarak eğitimlerinin karşılığını vermek olduğunu söyledi.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ile toplantısında, Grandi mültecilerin yüzde 80’ini oluşturan, kadın ve aralarında artan sayıda refekatsiz ya da aile bireylerinden ayrı düşmüş olanların da bulunduğu çocukların karşı karşıya olduğu konuları ele aldı. Engelli ve yaşlılarında arasında bulunduğu hassas durumdaki tüm mülteciler için sosyal hizmetler sağlanması amacıyla Bakan’ın gişimlerini övgüyle karşıladı. Bakan Kaya, “Suriyelileri kendi ailelerimizin fertleri gibi görüyoruz,” dedi.

Ailelerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere mültecilere yardım için sağlanan uluslararası fon düzeylerinin yetersiz olduğunu bir ortamda, Grandi Türkiye’nin mültecilere iş piyasasına erişim sağlayan yeni mevzuatının önemine değindi. Kanun geçen yıl Ocak ayında yürürlüğe girdiğinden bu yana 10.000 mülteciye çalışma izni verildi.

Türkiye’deki mültecilerin yüzde 90’ı kentsel alanlarda yaşıyor ve geçimlerini sağlamaları gitgide zorlaşıyor; ve bu durum onları negatif başa çıkma mekanizmalarına başvurmak zorunda bırakıyor. UNHCR, beceri geliştirmeye yönelik eğitimlerin desteklenmesini ve iş fırsatları yaratılmasını amaçlayan kendi kendine yeterliliği sağlamayı hedefleyen bir dizi projede Türk hükümetiyle çalışıyor.

“Mülteci akınlarını durdurmanın yolu budur. Duvarlar inşa etmek değil, barış tesis etmek.”

Suriye’deki şiddet azalmadan sürerken, Grandi Türkiye’nin güvenlik endişelerini anladığını dile getirdi ve çaresiz, insani ihtiyaç içinde olan kişileri kabul etmeye devam etme konusunda kararlı olduğu için Türk Hükümeti’ne takdirlerini sundu. Grandi, çoğunlukla Afganistan ve Irak’tan ama aynı zamanda önemli sayılarda Iran ve Somali’den her gün Türkiye’ye ulaşmaya devam eden yüksek sayılardaki Suriyeli olmayan kişiler konusunda da şükranlarını dile getirdi.

UNHCR bu gruplara kalıcı çözümler bulmak için çalışıyor ve 2016 yılında 18.898 kişinin üçüncü ülkelere yerleştirilmesini sağladı. Halihazırda UNHCR’a kayıtlı 270.000’den fazla Suriyeli olmayan mülteci ve sığınmacı Türkiye’de bulunuyor.

Grandi aynı zamanda Türkiye’nin çabalarını överek, mültecilerin suç amaçlı istismarı olarak tanımladığı insan kaçakçılığına karşı sıkı önlemler almaya devam etme konusunda Türkiye’yi teşvik etti.

Mülteci ve sığınma konularında UNHCR’nin Türkiye ile uzun süredir devam eden işbirliğine resmiyet kazandırmak ve güçlendirmek amacıyla, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Grandi bugün Ev Sahibi Ülke Anlaşması’nı imzaladı.

Anlaşma mültecilere koruma ve yardım sağlanmasında UNHCR’nin Türkiye Hükümeti’ne destek sağlama becerisini artıracak. UNHCR, 56 yıldan bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyor ve on binlerce mülteci ve sığınmacıya koruma sağlamak ve kalıcı çözümler bulmak için hükümet ile işbirliği içerisinde çalışıyor. Aynı zamanda ülkenin Suriye krizi bağlamında mültecilere yönelik müdahalesini desteklemek üzere BM kuruluşlarının çabalarına liderlik ediyor ve koordinasyonu sağlıyor.

İmza töreninin ardından basına konuşan Grandi, Türkiye’nin Suriye’deki çatışmaya siyasi çözüm bulma konusundaki çabalara destek sağlamaya devam edeceğini ümit ettiğini söyledi. Grandi “Mülteci akınlarını durdurmanın yolu budur. Duvarlar inşa etmek değil, barış tesis etmek.” dedi.