'
;

Geçim Kaynakları

Savaştan veya zulümden kaçan insanların yeniden onurlu ve barış içinde bir hayat inşa edebilmelerinin en etkili yollarından biri çalışma ve geçimlerini sağlama fırsatı elde etmeleridir.

UNHCR olarak, evlerinden kaçmak zorunda kalan kişilerin ekonomiye katılımlarını desteklemek üzere onların çalışma haklarını savunuyoruz ve piyasa odaklı programlar yoluyla geçimlerini sağlamalarına yardımcı oluyoruz.

UNHCR, mültecilerin bilgi ve becerilerini geliştirmekle birlikte, ihtiyaç duydukları kaynaklara, eğitime, varlıklara, bilgiye, hizmetlere ve piyasalara erişimlerini sağlayarak kendi kendilerine yeterliliklerini sağlamalarına destek olmaktadır.

Bu alandaki çalışmalarımız, UNHCR’nin Küresel Geçim Kaynakları Stratejisi’nde (2014-2018) özetlenen koruma, çeşitlilik, eşitlik, erişim ve sürdürülebilirlik gibi bazı temel ilkelere dayanmaktadır.

Zorla yerinden edilen tüm insanların temel ihtiyaçlarını karşılayacak, onurlu bir hayat sürmelerine katkıda bulunacak ve insan haklarından sonuna kadar faydalanabilmelerine olanak tanıyacak güvenli ve sürdürülebilir bir geçim sağlayabilmeleri için çaba gösteriyoruz.

 Suriye’den gelen ve uluslararası koruma ihtiyacı içinde olan Suriye vatandaşları, mülteciler ve vatansız kişiler Türkiye’de Geçici Koruma kapsamındadırlar. Türkiye, Geçici Koruma Yönetmeliği ile sağlam ve kapsamlı bir hak temelli yasal çerçeve oluşturmaktadır ve ülkede bulunan Suriyeli mültecilerin eğitim, sağlık ve işgücü piyasası gibi hizmetlere erişimini sağlamaktadır. 22 Ekim 2014 tarihli Geçici Koruma Yönetmeliği, geçici korumadan faydalanan kişilerin çalışma haklarını düzenlemektedir. 15 Ocak 2016 tarihinde, bu yasal zemin temelinde çalışma izinlerinin verilmesine ilişkin ilke ve usulleri belirleyen bir Bakanlar Kurulu yönetmeliği yayınlanmıştır.

Türk hükümetinin Ocak 2016 ortasında yayınladığı yeni yönetmelik uyarınca Geçici Korumadan faydalanan kişiler kayıt oldukları tarihten 6 ay sonra çalışma izni başvurusu yapabilmektedirler. Suriye’deki mülteci krizi altıncı yılına girmişken, mültecilerin onurlu bir hayat sürebilmeleri için işgücü piyasasına erişimlerinin olması kritik önem taşımaktadır. Bu bağlamda, UNHCR olarak, diğer ülkelere örnek teşkil edecek bu adımları memnuniyetle karşılıyoruz.

UNHCR Türkiye, faaliyetlerini dört temel unsura yoğunlaştırmaktadır ve çok çeşitli aktörlerle işbirliği içinde çeşitli programlar yürütmektedir:

 

  1. Türk hükümetiyle işbirliği: Türk hükümeti, UNHCR Türkiye’nin ana ortağıdır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Türkiye İş Kurumu, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı ile yürütülen ortak programlar, mültecilerin çalışma izni almalarını ve işgücü piyasasına katılımlarını kolaylaştırmaktadır.
  2. Özel sektörle işbirliği: Özel sektör, mültecilere ev sahipliği yapan ülkelerin yanı sıra diğer ülkelerin ekonomilerinde de büyük bir rol oynamaktadır ve sorumluluk sahibidir. UNHCR, yetkisi çerçevesindeki görevlerini yerine getirmek için çeşitli aktörlerin uzmanlığından yararlanmaktadır ve bu vizyon doğrultusunda, özel sektörle yapılacak işbirlikleri birçok açıdan büyük önem taşımaktadır.
  3. Mesleki Eğitim ve Beceri Kazandırma Programları: UNHCR Türkiye, piyasa talebi ve Türkiye’nin sanayi stratejisi ve kalkınma planı doğrultusunda birçok mesleki eğitim, dil eğitimi ve beceri kazandırma programları düzenlemektedir.
  4. Girişimcilik Programları: Mülteci girişimciliği, mültecilerin ev sahibi ülke ekonomilerine katma değer kazandırabilecekleri alanlardan biridir. Mültecilere ait, resmi olarak kayıtlı şirket sayısının hâlihazırda 5.000’in üzerinde olduğu Türkiye’de de bu durum geçerlidir. UNHCR, finansa erişim de dâhil olmak üzere, mülteci girişimciliğini geliştirmek ve teşvik etmek üzere faaliyetler yürütmektedir.