Pek çok mülteci süregelen çatışmalar, savaşlar ve zulüm nedeniyle evine geri dönememektedir. Pek çoğu koruma talebinde bulunduğu ülkede kendileri için tehlikeli olabilecek durumlar içinde veya belirli ihtiyaçları karşılanamadan yaşamaktadır. Bu tür durumlarda, UNHCR mültecilerin üçüncü bir ülkeye yerleştirilmelerine yardımcı olmaktadır.
Üçüncü ülkeye yerleştirme, mültecilerin sığındıkları ülkeden, koruma ve ihtiyaç duydukları yardıma ulaşacakları bir başka ülkeye gönderilmelerine olanak tanıyan bir çözümdür.
Mülteci statüsünün tanınması, bir mültecinin her zaman üçüncü bir ülkeye yerleştirilmek üzere yönlendirileceği ve dosyasının sunulacağı anlamına gelmemektedir. Üçüncü ülkeye yerleştirme bir hak değildir. Başvuruya dayalı bir süreç de değildir. Yalnızca çok sınırlı sayıda mülteci bu çözümden faydalanmaktadır. Bunun nedeni, her yıl üçüncü ülkeye yerleştirmeye yönelik sunulan kontenjanın çok az olmasıdır. Bu sebeple bu kontenjan, en hassas durumdaki kişilere, sığınma talebinde bulundukları ülkelerde risk altında olan ve menşe ülkelerine güvenli geri dönüş olanakları bulunmayan mültecilere ayrılmaktadır. Dünyadaki tüm mültecilerin %1’inden azı üçüncü ülkeye yerleştirilmektedir.
Son yıllarda dünyada üçüncü ülkeye yerleştirme yoluyla en fazla mülteciye kapılarını açan ülke ABD olup; onu, üçüncü ülkeye yerleştirme için her yıl yüksek sayıda kontenjan sağlayan Kanada, Avustralya ve Kuzey ülkeleri takip etmektedir. Yerleştirme ülkeleri, mültecilere vatandaşları tarafından yararlanılan haklara benzer sivil, siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel hakları kapsayan yasal ve fiziksel koruma sağlamaktadır.
UNHCR, bireylerin üçüncü ülkeye yerleştirilmek üzere uygun olup olmadıklarını belirlemek amacıyla en hassas durumdaki kişilerin tespit edilmesi için Göç İdaresi Genel Müdürlüğü’yle (GİGM) işbirliği içinde çalışmaktadır. Üçüncü ülkeye yerleştirmeye ilişkin nihai kararlar UNHCR tarafından değil, mültecileri kabul eden ülkeler tarafından verilmektedir.